Tanzanya'ya ben iki kez gittim, Sedat da üç kez... Neden bu şekilde başladım, çünkü çevremizdeki bazı arkadaşlar safari gibi son derece ilkel şartlarda yapılan bu tarz gezileri genelde rahatsız, sıkıntılı, zor hatta ürkütücü olarak değerlendiriyorlar. Evet belki biraz haklılar ama bu o kadar farklı bir deneyim ki, gerçekten anlatılmaz yaşanır...
İlk seyahatimiz 2012 Kasım ayındaydı. Önce safari ardından Zanzibar'da tatil olarak iki bölümden oluşuyordu. Bu seyahatte önce başkent Darüsselam'a oradan da iç hatlar ile Kilimanjero'ya uçmuştuk. Internet üzerinden ulaşmış olduğumuz rehberimiz Abdul bizi havaalanından karşılamış 4 günlük bir safari sonrasında yine Kilimanjero havaalanına bırakmıştı. Buradan yine iç hatlar ile Zanzibar adasına geçerek, deniz, kum, güneş yapmıştık.
Sedat ikinci seyahatini arayı hiç açmadan 2013 Şubatında 3 arkadaşıyla beraber yapmıştı. Son turumuzu ise Şubat 2015'te bu sefer biraz daha kalabalık 7 kişi olarak gerçekleştirdik. Bu seyahatlerimizin hepsinde aynı rehberi, Abdul'u tercih ettik. Abdul gerçekten iyi bir rehber olmanın yanı sıra artık dostumuz olmuştu, uzaktan da olsa hala görüşüyoruz...
Safari turlarının başlangıç yeri olan Arusha'ya THY'nın Kilimanjero uçuşu ile ulaşabiliyoruz. Turunuzu önceden ayarladığınız takdirde rehberiniz sizi havaalanında karşılıyor. Havaalanından Arusha'ya geçiyorsunuz. Önce burada safari için gerekli erzaklarınızı almanız gerekiyor. Öncelikle turlar hakkında genel bir bilgilendirme faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Tanzanya'da safari yapabileceğiniz bir kaç farklı doğal park alanı var. Herkesin bildiği gibi bunların en büyüğü Serengeti. Biz rota açısından üç doğal parkı tercih ettik. Serengeti ve Serengeti'ye giden yol üzerinde bulunan Lake Manyara ile Ngorongoro. Adı üzerinde bu doğal parklarda her şey doğal. Ngorongoro'da yaşayan yerli kabileler, Masai'ler haricinde hiç birinde yaşam alanı yok. Yemek için restaurant, kafe veya alışveriş yapabileceğiniz marketi geçtim küçük bir bakkal dükkanı bile bulamazsınız. Bu nedenle alışverişi tur öncesinde Arusha'da yapıyoruz. Konaklama için iki alternatifiniz var. Tatil köyü tadında Lodge'larda konaklayabilir ya da doğal yaşamı sonuna kadar deneyimlemek istiyorum derseniz kamplarda çadırlarda uyuyabilirsiniz.
Biz üç seyahatimizde de ikinci seçeneği tercih ettik. Bu da demek oluyor ki bu tarz bir gezi için daha detaylı bilgi verebileceğim. Safari için kişi başı ödeme yapıyorsunuz. 5 günlük özel ve de güzel bir tur kişi başı 1000 dolar civarında yapılabiliyor. Bu fiyata konaklama, yemek, kamp giriş ücretleri dahildir. Bunun haricinde hiç bir masrafınız olmuyor. Ancak atıştırmalık bir şeyler veya içecekler isterseniz bunları tura başlamadan Arusha'dan ayrıca alabilirsiniz. Çadır, uyku tulumu gibi malzemeler rehberiniz ya da tur firmanız tarafından tedarik ediliyor. İsterseniz kendi uyku tulumunuzu götürebilirsiniz. Tur boyunca rehberiniz haricinde bir de yardımcı eleman bulunuyor. Bu elemanın görevi kamp yerlerinde kalarak yemeklerinizi hazırlamak -Yemekler kötü değil, hatta bazılarını gerçekten beğendik - Çadırların kurulması ve toplanmasında da yardımcı oluyorlar. Kamplarda elektrik yok denecek kadar az. Güneş enerjisi ile sağlanıyor. Bu da akşam yemeği boyunca cılız bir ışık, bir de şansınız varsa telefonunuzu şarj etmeye ancak yetiyor. Şansınız varsa diyorum, çünkü kamp çok kalabalık ise prizin boşalması için sıra beklemek durumundasınız. Bu nedenle yanınızda harici batarya veya solar batarya bulundurmanız faydalı olacaktır. Telefonlar bölgede çok iyi çekmiyor maalesef. Interneti ise bence hiç hayal etmeyin... Tuvalet ve duş için kabinler var, ancak bazı kamplarda sıcak su yok. Tuvalet kağıdı, kağıt havlu, ıslak mendil yanınızda götürmelisiniz. Diğer taraftan elektrik olmadığından, gerek akşam dışarıda otururken kullanabileceğiniz gerekse çadırın içine de asabileceğiniz bir kamp feneri ve karanlıkta kamp içerisinde rahat hareket etmenizi sağlayacak bir kafa feneri çok kullanışlıdır. Güneşten koruyucu bir krem mutlaka almalısınız. Gün boyunca kollarınız ve yüzünüz çok fazla güneşte kalıyor. Sinek kovucu sprey de kullanabilirsiniz ama bölgede sivrisinek pek görmedim, kara sinek var daha çok. Gündüzleri hava sıcak ancak gece soğuyor. Gece otururken giymek için bir mont ya da kalın bir hırka almalısınız. Ayrıca ansızın bastırabilen yağmur için yanınızda bir yağmurluk bulundurmanızda da fayda var.
Kamp yerleri açık alanda, etrafında herhangi bir koruma yok. Yani hayvanlar kamp içerisine elini kolunu sallaya sallaya girebilir. Örneğin Ngorongoro'daki kamp yerinde bulunan su tanklarından su içmek için filler geliyor kampa. Serengeti'deki kampımıza da gece herkes yattıktan sonra sırtlanlar gelip çöpü karıştırmışlardı. Ancak çadırlara yaklaşmıyorlar. Güvenliğiniz açısından siz yine de çadırınızda hiç bir şekilde yiyecek bırakmayın. Bazı kamplarda silahlı güvenlik görevlileri var, bazılarında yok....
Gitmek isteyenlere dip notum; sonuçta şartlar göz önüne alındığında çok zor, çok sıkıntılı bir gezi olabileceğini düşünebilirsiniz, ama içinizde çok değil ufacık bir macera isteğiniz varsa bile hayatınız boyunca hatırlayacağınız muhteşem bir hafta yaşamış olacaksınız. Kimbilir belki bizim gibi arkası da gelir :)
Safaride neler mi yaşadık? İşte onlar da bu sayfalarda;
Yeşillikler içinde Lake Manyara
Muhteşem Ngorongoro Krateri
Safarinin yıldızı Serengeti
Yerli kabile Masailer
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder