I found my love in Portofino - Aşkımı Portofino'da buldum
Perche nei sogni credo ancor - Çünkü hala hayallere inanıyorum
Lo strano gioco del destino - Kaderin garip oyunu
A Portofino m'ha preso ilcuor - Portofino'da kalbimi aldı
...
Yarım asır önce Vittorio Paltrinieri'nin dalga sesleri eşliğinde bu mısraları söylemesiyle tüm dünyada bir Portofino rüzgarı esmiş. Öyle ki, dünyanın önde gelen bir çok ismi bu küçük kasabayı merak ederek, burayı görmek için "kimbilir, belki de kendi aşklarını da burada bulmayı ümit ederek" Portofino'da tatil yapmışlar. Zamanında Clark Gable'lar, Elizabeth Taylor'lar, Humphrey Bogart'lar dolanırmış bu güzel, küçük limanın taşlı yollarında...
O günlerin küçük balıkçı kasabası, günümüzde bölgenin turizm merkezi haline gelmiş. Genova'ya geldiysen, o zaman Portofino'ya da illaki gidilecek. Aslında benim şahsi görüşüm; şu an Portofino, muhteşem güzellikte bir açık hava alışveriş merkezine dönüşmüş. Restoranlar, kafe-barlar, butikler... Bu arada belirteyim, fiyatlar pek iç açıcı değil. Neyse ki,Portofino'ya alışveriş için gelmiyoruz. Sonuçta yıllardır o küçük, şirin görüntüsünü muhafaza edebilmeyi başarmış bir güzelliği görmek o havayı soluyabilmek için buradayız. Ve Portofino'ya ayırdığımız zamanı sonuna kadar bu şekilde geçiriyoruz.
Burada yapılacak çok fazla bir şey yok. Tepede bulunan ve kazı çalışmalarına göre ilk olarak 10. yüzyılda yapıldığı düşünülen Castello Brown'a çıkarak Portofino'nun muhteşem manzarasına yukarıdan bir bakış atabilir ve güzel fotoğraflar alabilirsiniz. Kaleye giriş 5 Euro.
Portofino'ya biz Santa Margarita'dan kalkan botlarla geldik. Gidiş-dönüş 10 Euro civarında. Tren ya da otobüs ile de ulaşım mümkün ancak deniz yoluyla gelmenin çok daha keyifli olduğunu düşünüyorum. Yıllarca fotoğraflardan görmüş olduğumuz o tablo misali görüntüye denizden usulca süzülerek ulaşmanın tadı bambaşka...
Son olarak, buralara kadar gelmişken Cinque Terre'yi görmeden dönerseniz çok şey kaçırmış olursunuz, benden söylemesi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder